28 Aralık 2014 Pazar

Adl, İhsan, Kurba, Fahşa, Münker, Bağy




Tasavvuf, en başta, Ahlakı güzelleştirmek için vardır ve gereklidir. Mesela kibirden kurtulmak için... Mesela riyadan kurtulmak için. İla ahir. Böyle 79 ahlak çeşidi var güzelleşmesi gereken.

Rasulullah efendimiz buyurdular: "Biz, güzel ahlakı itmam etmek için gönderilmişiz"... Mana olarak.

Yine buyurdular, mana olarak yazıyoruz: "Bizden sonra ümmetim taştan ağaçtan putlara tapmaz. Bizden sonra şirk, KİBİR ve RiYAdır..."

Öyleyse şirk tehlikesi, asıl, Tasavvufun dışındadır. Çünkü bu iki kötü ahlak ile birlikte bütün kötü ahlakın kamil ilacının tasavvuf olduğu ilmen ve TECRÜBE ile sabittir.

Her Cuma namazında okunan Ayet-i kerimeye göre: "Allah Teala, adli, ihsanı ve akrabaya alakayı emreder. Fahşayı, münkeri ve bağiyi yasaklar. Bu, Allah'tan bütün emir ve yasakları kapsayan bir öğüttür"... Mana olarak bu böyle. Hoca efendiler mealen söyleyip yuvarlak kelimelerle geçiştirirler. Bu Ayet-i Kerimenin tefsirlerine bakınız. Biz kısaca nakledelim:

Emirler:

1- Adl: Şeriat-ı Muhammediyye’nin ortaya koyduğu bütün hususlardır. Emirlerin tamamı. 

2- İhsan: Farzların üstüne nafileleri eklemektir. Takvadır. Seyr-i süluk ile hicret edip ahlakı güzelleştirmektir.

3- Akrabaya yardım: İhsan'ın en önemli kaidesi, yakınlara iyilik, yardım ve alakadır. O nedenle ayrıca vurgulanmakta.

Yasaklar

1- Fahşa: Bütün haramlar. Yasak fiiller.

2- Münker: Bütün bid'at ve sapıklıklar. Kitaptan ve Sünnetten kaymak. Dinde olmayanları dinmiş gibi kabullenmek.

3- Bağy: Büyüklenmek, kibirlenmek. Zalimlik. İsyan emek, yoldan çıkmak. 

Allah Teala, burada da kötü ahlakın en kötüsü olarak büyüklenmeyi, kibri vurgulamıştır.

Muteber tefsirleri okursanız bu manalara rastlayacaksınız inşallah...

Öyleyse; ahlakı güzelleştirmek, kibirden sakınmak yani şirkten uzak durmak bizlere bir emir ve nehiydir. Tasavvuf, bu emri ve nehyi hakkıyla yerine getirmek için vardır. Kimin için? Tarikata her giren için değil. Şeriatı ve Tasavvufu gerçekten yaşayanlar için. Tatbik etmeden mümkün değil. Dolaptaki ilacın, alınmadıkça vücuda ne faydası olacak?

Ayet-i Kerime, Nahl, 90'dır:


إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالإِحْسَانِ وَإِيتَاء ذِي الْقُرْبَى وَيَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَالْبَغْيِ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ

Fi emanillah.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler. Yorumlarınız Sizin Gibi Değerlidir